sarkmak

sarkmak
1) (alttan aşağıya/uzağa doğrusarkmak) кIэлэлын/щIэлэлын; кIэлэлыгъ/щIэлэла: sarktı; кIэлэлы/щIолэл: sarkıyor
2) (alttan aşağıya/yakına doğrusarkmak) къыкIэлэлын/къыщIэлэлын; къыкIлэлыгъ/къыщIэлэла: sarktı; къыкIэлэлы/къыщIолэл: sarkıyor
3) (kenardan aşağıya/uzağa doğrusarkmak) IУЛЭЛЫН; Iулэлыгъ/Iулэла: sarktı; Iолэлы/Iуолэл: sarkıyor
4) (kenardan aşağıya/yakına doğrusarkmak) КЪЫIУЛЭЛЫН; къыIулэлыгъ/къыIулэла: sarktı; къыIолэлы/къыIуолэл: sarkıyor
5) (yukarıdan aşağıya/uzağa doğrusarkmak) ЕЛЭЛЭХЫН; елэлэхыгъ/елэлэха: sarktı; елэлэхы/йолэлэх: sarkıyor
6) (yukarıdan aşağıya/yakına doğrusarkmak) КЪЕЛЭЛЭХЫН; къелэлэхыгъ/къелэлэха: sarktı; къелэлэхы/къолэлэх: sarkıyor

Турецко-адыгский словарь. . 2007.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Смотреть что такое "sarkmak" в других словарях:

  • sarkmak — e, ar 1) Aşağıya doğru uzamak veya uzanmak Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu. T. Buğra 2) argo Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek 3) hlk. Yolunu uzatmak, uğramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sarkmak — akar şey sızıp damlamak; uyuşmak, III, 421 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • dili bir karış dışarı çıkmak (veya sarkmak) — koşmaktan, yürümekten ve yorulmaktan çok susamak Koştu koştu da dili bir karış sarktı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bollalmak — sarkmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • sarğımak — sarkmak, yüksekden aşağı uzatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • savsamak — sarkmak, sararmak, hareket olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • salınmak — sarkmak II, 154 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • TEREBBUH — Sarkmak, sülpük olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ağmak — 1. e, ar Yükselmek, yukarı doğru çıkmak Ay oldum âleme doğdum, bulut oldum göğe ağdım. Yunus Emre 2. e, ar 1) Sarkmak, aşağıya inmek Hiç konuşmadan güneş batıya ağıncaya dek çalıştılar. R. N. Güntekin 2) Bir yana eğilmek, meyletmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • asılmak — nsz, e 1) Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük. B. R. Eyuboğlu 2) Bir yere tutunup sarkmak 3) Tutup çekmek Çocuk annesinin eteğine asıldı. 4) Hızla eline almak Hemen küreklere asıldı. 5) Boynuna …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pörsümek — nsz Gevşeyip sarkmak Rutubetten gevşeyerek, pörsüyerek saçaklanmış, parmakla dokunulsa sökülecek hâle gelmişti. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»